Düzce Üniversitesi Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Koordinatörü Doç. Dr. Yaşar Selman Gültekin, Ormancılık Haftası kapsamında önemli bilgiler paylaştı.

Ormanları, doğal ekosistemlerin belkemiğini oluşturan, biyolojik çeşitliliği barındıran, ekolojik dengeyi sağlayan ve insan yaşamına birçok fayda sağlayan önemli alanlar şeklinde tanımlayan Doç. Dr. Yaşar Selman Gültekin, “Her yıl Mart ayının ikinci haftasında kutlanan Ormancılık Haftası, ormanların korunması, sürdürülebilir yönetimi ve halkın ormanlar konusunda bilinçlendirilmesi adına önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu hafta, aynı zamanda Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının (SKA) hayata geçirilmesi açısından kritik bir role sahiptir. Ormanlar, sadece karbon depolayan alanlar olmanın ötesinde, biyolojik çeşitliliğin korunması ve yerel halkların ekonomik kalkınması için de vazgeçilmezdir. Ormancılık Haftası, bu konularda farkındalık yaratmayı ve doğanın korunmasının önemi üzerine toplumsal bir diyalog geliştirmeyi amaçlamaktadır.” şeklinde konuştu.

Biyolojik çeşitliliğin, ekosistemlerin sağlıklı işleyişi ve uzun vadeli sürdürülebilirliği için temel bir unsur olduğunun altını çizen Doç. Dr. Gültekin, “Ormanlar, dünya üzerindeki biyolojik çeşitliliğin yaklaşık yüzde 80'ini barındırmaktadır. Bu da ormanların yalnızca ekosistem hizmetleri sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda birçok canlı türü için yaşam alanı oluşturduğunu göstermektedir. Orman ekosistemleri, farklı hayvan, bitki ve mikroorganizma türlerinin bir arada bulunduğu ve birbirleriyle etkileşimde bulunduğu karmaşık yapılar olup bu çeşitlilik, doğanın dengesinin korunmasına yardımcı olmaktadır. Ormanlar, ekosistemlerin işlevlerini sürdürebilmesi için gerekli olan su döngüsünü düzenler, toprak erozyonunu engeller, hava kalitesini iyileştirir ve besin döngüsüne katkıda bulunur. Ayrıca ormanlar, meyve, odun ve tıbbi bitkiler gibi insan yaşamı için önemli besin ve hammaddeleri sağlar. Ormanların biyolojik çeşitliliği artırıcı rolü, yalnızca flora ve fauna açısından değil, aynı zamanda insanların kültürel, sosyal ve ekonomik refahı için de kritik öneme sahiptir. Bu nedenle ormanların korunması, biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi için bir öncelik haline gelmelidir.” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Yaşar Selman Gültekin, “Ormanların belki de en kritik ekosistem hizmetlerinden biri, karbon yutakları olarak işlev görmeleridir. Ormanlar, fotosentez yoluyla atmosferdeki karbondioksidi tutarak karbonu biyolojik kütleye dönüştürür. Bu süreç, küresel iklim değişikliği ile mücadelede hayati bir rol oynamaktadır. Günümüzde ormanlar, yıllık karbon emisyonlarının yaklaşık dörtte birini absorbe ederek depolayan bir kapasiteye sahiptir. Ormanların karbon yutağı işlevi, atmosfere salınan sera gazlarının seviyesini dengelemede önemli bir etkiye sahiptir. Ormanların çok yönlü işlevleri, iklim değişikliği başta olmak üzere; orman tahribatı ve orman yangınları gibi olumsuz etkenlerle tehdit altındadır. Ormanların yok olması, yalnızca biyolojik çeşitliliğin kaybına yol açmakla kalmamakta, aynı zamanda atmosfere salınan karbondioksit miktarını artırarak iklim değişikliğini hızlandırmaktadır. Ormanların korunması, sürdürülebilir bir geleceğin inşa edilmesinde kritik bir adımdır. Ormancılık Haftası, bu konuda kamuoyu oluşturulması ve ormanların korunmasının aciliyetine dikkat çekilmesi açısından önemlidir.” dedi.

Sürdürülebilir kalkınmanın, hem çevresel hem de toplumsal ve ekonomik açıdan dengeli bir gelişimi ifade ettiğini belirten Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi, “Ormanlar, bu dengeyi sağlamak için büyük bir potansiyele sahiptir. Bir taraftan doğal yaşam alanları sunarak biyolojik çeşitliliği korurken, diğer taraftan ekonomik gelir kaynakları sağlar. Ancak bu kaynakların tükenmeden yönetilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda ormanların sürdürülebilir yönetimi, yalnızca ekosistem hizmetlerinin devamlılığını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda yerel toplulukların ekonomik kalkınmalarını da destekler. Ormancılık Haftası, bu yönüyle ormanların uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik farkındalığı artırmak adına önemli bir fırsat sunmaktadır.” diyerek açıklamalarına devam etti.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından da söz eden Gültekin, “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından ‘İklim Eylemi’ (SKA 13), ‘Karasal Yaşam’ (SKA 15),  ‘Temiz Su ve Sanitasyon’ (SKA 6), ‘Yoksulluğa Son’ (SKA 1) ve ‘Sorumlu Tüketim ve Üretim’ (SKA 12) hedefleri, ormanların korunması ve sürdürülebilir yönetimiyle yakından ilişkilidir. Ormanlar, temiz su kaynaklarının korunmasında, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasında ve yerel toplulukların yaşam standartlarının iyileştirilmesinde kritik bir rol oynar. Bu bağlamda ormancılık politikaları ve uygulamaları, SKA’ların hayata geçirilmesi için hayati önem taşımaktadır.” diye konuştu.

“Ormanların Korunması, Sadece Doğa İçin Değil, İnsanlık İçin de Bir Zorunluluktur”

Ormancılık Haftası’nın, ormanların korunması ve sürdürülebilir yönetimi konusunda toplumsal bilinç oluşturmak için büyük bir fırsat sunduğunu dile getiren Doç. Dr. Gültekin, “Ormanlar, biyolojik çeşitliliği artırarak ekosistemlerin işleyişine katkı sağlamakta ve karbon yutakları olarak iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Sürdürülebilir ormancılık uygulamaları, ormanların bu fonksiyonlarını sürdürmesine olanak tanırken, aynı zamanda yerel halkların ekonomik kalkınmasına da katkıda bulunmaktadır. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu bir ormancılık politikası, çevresel, sosyal ve ekonomik dengenin sağlanması adına kritik öneme sahiptir. Ormanların korunması, sadece doğa için değil, insanlık için de bir zorunluluktur ve bu amacın gerçekleştirilmesi için tüm paydaşların iş birliği içinde hareket etmesi gerekmektedir.” dedi.

Üniversitemiz Orman Fakültesi’nin, orman ekosistemlerinin sürdürülebilir yönetimi ilkeleri çerçevesinde ürettiği bilimsel bilgiyi, SKA’lara ulaşma sürecinde yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeylerde önemli bir katkı olarak sunduğunu ifade eden Doç. Dr. Yaşar Selman Gültekin, “Ormanların ve biyoçeşitliliğin korunmasına ve geliştirilmesine yönelik bilimsel çalışmalar yapan Fen Edebiyat Fakültesi ve Ziraat Fakültesi de çalışmaları ile sürdürülebilirliğe önemli katkılar yapmaktadır. Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Koordinatörlüğü, Üniversitemizin ‘İklim Değişikliği Eylem Planı’ kapsamında yürütülen faaliyetleri her yıl düzenli olarak Sürdürülebilirlik Raporu aracılığıyla belgelemekte ve tüm SKA’lar doğrultusunda çalışmalarını sürdürmektedir. Bununla birlikte, koordinatörlük öncülüğünde yıl boyunca gerçekleştirilen atık pillerin geri dönüşümüne yönelik ‘Her Pil Bir Fidan’, Üniversitemizin anlaşmalı kantinlerinden kupa ve termos ile çay-kahve alımında atık oluşumunu azaltmaya yönelik ‘Karton/Plastik Bardak Olmasa da Olur’,  MEB okullarında düzenlenen seminerler vb. etkinliklerle doğa ve çevre sevgisinin arttırılmasına yönelik farkındalık ve bilinç oluşturma çalışmalarına devam etmektedir.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.